Dokunamadan
Bir
camın ardından
Çocukluğunu
seyreylemek…
Aramaya koyulduğun bir müzede çocukluğunu
Üçlü
dörtlü beş altılı yaşlardaki bir grup çocukla…
Anılar
dizi dizi geçerken gözlerinin önünden
Tatsız
tuzsuz bir halet içindesindir
Masal
mıydı
Bir vardı da iki mi yoktu
Eksik
olan neydi ki bu hal çöktü üzerine...
Kırlara
uzanıp
Gökyüzünün
sonsuzluğunda
Pamuk
şekerimsi bulutların devinimlerine bakıp
bakıp
Sonsuz
hayaller kurmak, dolaşmak oralarda onları avuçlamak,
Yıldızları
sayıp sayıp fal tutmak
Eksik
olandı galiba
Ben
şimdi camekanın ardındaki oyuncaklara
çocukluğuma dokunamazken
Onlar
da hayallerimize çocukluğumuza dokunamamıştılar oh ya.
Kimi
bakkalın camında takılıydı seyrederdik
Kimi
kardeşinin arkadaşınındı ve kendinindi
Ellerdik..
Ellerdik
topu topu üç beş plastik oyuncak.
Bir
arap bebeğim eksik aralarında
Hani
kara plastikten elleri kolları bacakları bedenine yapışık olan başında şemsiyesi
Yavuz
abim bıçakla ayırmıştı bacaklarını birbirinden de ne çok ağlamıştım
Deli
derdik ya ona bizden akıllıymış oysa taklidi aslına benzeten.
Nesneler olaylar akılda takılı kalmış da
Özneleri
yok asıl
Oyunun
oyuncağın paydaşları akılda
Oysa
hep oyuncakla oynamazdık azdı ki onlar,
Kırlar
sokaklar hep bizimdi
Bizimdi
hayallere yolculuklar
Nerdesiniz
siz ey arkadaşlar
Nerdesiniz
oyunlarımın oyuncaklarımın paydaşları?
Hep
mutluyuz
Dizler
koşuşup düşmekten yara bere içinde
Kanımızı
tozla katıştırıp ağlıyoruz
Birbirimizin
yaralarını sarmalıyoruz
Ama
mutluyuz ayrılamıyoruz birbirimizden
Hangi
ara oyuna ara verdik de ayrı düştük
Camekanlar girdi oyuncaklarla oyunlarımızın
arasına
Ya
şimdi şimdi oyun arkadaşlarım şimdi nerelerdesiniz,
Nerelerdesiniz hayallerimizin yoldaşları?
Nerelerdesiniz hayallerimizin yoldaşları?
Şimdi
camın ardında seyreylerken çocukluğunu
Bir
kağıt kayığı itivermek geliyor içimden camı delip
Bir
şeytan uçurtmasının ipinin ucundan tutuvermek
Çocuklar
beni görmeden usulca
Bir
eriğin dalına uzanıp erik çalmak…
Akşam
uykumuzla gelirdi
Güneş
bizi beklerdi uyandığımızda oyuncaklarımız kapıda
Oynardık
oynardık gün uzar gider hiç bitmezdi
Bu
sonsuzluk şimdi neden camın ardında
Neden
dokunamıyoruz şimdi onlara camın ardı çok mu uzaklarda?
Oyuncakları
bol olan bir grup çocuğu oyuncak müzesine götürdük dün
Oyuncakları
görüp tanısınlar geçmişle bağ kurabilsinler diye
Çocuklar
da “Bunu isterim, şunu isterim!” diye tuttururken
Tek
diyebildiğimiz: “ Biz küçükken onlarla oynardık, onlar ellenmez!”oldu.
Ben
şimdi camekanın ardındaki oyuncaklara
çocukluğuma dokunamazken
Onlar
da hayallerimize çocukluğumuza dokunamamıştılar oh ya... :)))))
15.02.2013
Günay UZUNER
Oyuncak Müzesinde 1960- 1970'li yılların Türkiye oyuncakları, Bir çoğuyla oynadım, yüzde doksanı erkek oyuncağı olmasına karşın, kızların oyuncakları ne yazık ki salt bebeklerden ibaret, ama benim elleri,kolları, bacakları bedenine yapışık Şemsiyeli Arap bebeğim içlerinde yok ne yazık :((((
oyuncak müzesimi.. aa ne hoş
YanıtlaSilevet kız çocuklarının oyuncakları sınırlı
Malesef
YanıtlaSil