Emine Ablama
Otuzbir yıl önce bu gün Haziran dünyaya geldi. En harikasıydı dünyanın, en mutlusuyduk biz de. 17 Ağustos 1980’de yirmi yaşımda anne olmuştum. Ne müthiş bir duyguydu bu. Ağustos’un onyedileri de çok güzeldi bizim için. Taaa ki doğa beşiğini sallayana değin.
İki duygu arasındaydık hep; o gün, bu gün. 17 Ağustos 1999 Büyük Marmara Depreminden beri. Bir tarafta canımızın doğduğu gün, bir tarafta binlerce can… Doğum gününü kutlayamadık uzunca bir süre Haziran’ın, dilimiz varmadı hiç…
Neylersin ki dünyanın düzeni böyle. An içinde doğumlar, ölümler, hüzünler, kahkahalar, düğünler, hastalıklar, mutluluklar hep bir arada yaşanıyor. Zaman yaraları çabuk sarıyor, acılar kabuk bağlıyor, içten içe acısalar da. İki yıldır dile düşürdüm yaş gününü kutlamayı oğlumun.
Bir gün öncesi gece onbirde Gökçe Ada'dan dönmüştük. Gölcük'e uğrayacaktık. Işık tutturdu "Gitmeyelim." diye. Kıyafetlerini bahane etti. Hepimiz Gölcük'e uğramaktan yanaydık. O direndi. Her zamanki gibi kazanan o oldu. Hayatta kalmamız, sağlıklı bir şekilde yaşamamız bir inadın zaferiyd.Işık "Sizi ben kurtardım." der durur konu açıldıkça , inatlarında haklılığını kanıtlarcasına. Bize olacakları düşünmek bile istemiyorum.
Veli Göçer salıverilmiş geçen gün. Herkes veryansın ediyor. Günah keçisi o oldu sadece. Türkiye’nin tek müteahhidi oydu sanki. Diğerleri nerelerdeydi acaba? Yıkılacak nice binalar inşa ettiler daha, banknotlarını kat kat inşa ettikleri gibi. Ne gidenler geri döndü, ne tedbirler alındı, ne de yanan, yıkılanların yenisi yapıldı. Bindokuzyüzdoksansekizli, doksandokuzlu yıllarda gazeteler çarşaf çarşaf, televizyonlar program aralarında iki de bir reklamını veriyorlardı, Veli Göçer villalarının. Hele de her akşam sunduğu Çarkı Felek programında “Parmaktan sonra Veli Göçer Dairelerinden biri sizin olacak!” demiyor muydu Mali? Dayanıklı
lığı kontrol edilmişti de mi dağıtılıyordu? Oturma ruhsatı verenlerden kimse hesap sormadı.
Ölüler hesap soramaz ki.
Bu gün 17 Ağustos 2011. Geçse de üzerinden yıllar, yaralar kabuk bağlasa da unutamayacaklarım içinde canım Haziran’ın dünyamıza gelişi ve her Gölcük’e gidişte Emine ablamın şen kahkahalarının çınlayışı ve de Burak’ın son bayramında herkesin elini tek tek öpüşü… Vee binlerce can.
17.08.2011
Günay UZUNER
YIRTILAN GECEDE
YanıtlaSilGece yırtıldı
göğü gördüm
şaşılası yakındı
Yıldız toplardım
çocuk olsaydım!
gece yırtıldı
denizi gördüm,
bir alev topuyla geldi
gölcük'te kavaklı'yı
değirmendere'de
sahili yutan dalgalar
gece yırtıldı
çaresizliği gördüm
batacak bir gemiydi sanki ev
öylesine korkunç sallandı
ve bütün sesleri boğdu
dipten gelen uğultu
gece yırtıldı
korkuyu gördüm
savruldum oradan oraya
ve inanılmaz bir aşkla sarıldım
kırk yıllık karıma Yazar : Ruşen Hakkı
nedenini biliriz böyle felaketlerin; bilimsel çalışmalar merakımızı gidermekte harikalar.
YanıtlaSilsonucun nedenini de biliriz; bir gün öncesinde biz ellerimizle yapmışızdır kendilerini.
ama "neden?"imizin nedenini bilmekte zorlanır gibiyiz.