Gaziahmetmuhtarpaşa ilköğretim Okulu 5/A Sınıfına
25.06.1999
Cuma
Sevgili Yavrularım,
Beş yıl önce ellerime geldiğinizde miniciktiniz. Şimdi bir size, bir geçen yıllara, bir de geldiğiniz ilk güne baktığımda kocaman bir insan olduğunuzu görüyorum.
Size vereceklerimin en iyisin vermeye çalıştım. Verdiklerimin karşılığı davranışlarınızda, yaşantınızda yansıyacak biliyorum.
Biliyorum ki benim sulayıp, büyüttüğüm çiçeklerim, iyi birer insan olacak. O insan;sevecen, paylaşımcı, barışsever, haksızlığa karşı duran, iyimser, herkesin hakkını kendi hakkı gibi koruyan, herkese yaşama hakkı tanıyan, büyüklerine saygılı, küçüklerini seven, doğruluğa koşan, kötülükten kaçan, yalanı sevmeyen, hem de hiç sevmeyen, mesleği ne olursa olsun mesleğinin en iyisi olan, yaşamı seven ve yaşama sıkıca sarılan, başkalarının düşüncelerini beğenmese de saygı duyan, kendi düşüncelerini ise hiç kimseden hiç bir şeyden çekinmeden- korkmadan rahatça açıklayan, soran, sorgulayan, düşünen bir insan olacak...
Sizlerden çok şey mi bekliyorum dersiniz? Şu an size öyle geliyor değil mi? Ama ben biliyorum ki benim çiçeklerim her şeyin en iyisini, en güzelini yapacaklar. Çünkü bunlar, size yavrularım yaşamın güzelliklerini de beraberinde getirecek. İşte, size zaman zaman yaptığım baskılar da sırf bu yüzdendi.
Beş yıl boyunca ara sıra üzülmüş, kızmış gibi görünsem de hiç üzmediniz, kırmadınız beni. Ufak tefek şeyler olsa da bunları yaşamın tuzu biberi sayalım. Her zaman sizlerle gurur duydum; hep onurlandırdınız beni. Bu nedenle çok teşekkür ediyorum sizlere.
Aileniz de sizlerle gurur duymalılar; çünkü sizler çok özel, çok farklısınız. Sizler gibi cevherler yetiştirdikleri için onlara da teşekkür ediyorum.
Sevgili Yavrularım,
Birazdan beş yıldır büyüttüğüm kuşlarımın, sizin, kafesinizin kapısını ellerimle açıp; salacağım, uçuracağım sizi gökyüzüne.
Dilerim gökyüzünde özgürce uçarsınız. Zannediyorum öyle de olacak. Çünkü sizler kendi başına yeten insanlar oldunuz; ya da ben öyle görüyorum, görmek istiyorum sizi.
Gökyüzünde özgürce kanat çırpıp ; mutlu ama zararsız ve üretken bir kuş olasınız.
Hatırlarsınız bir gün bana: “En çok neyi seviyorsunuz öğretmenim?” diye sorduğunuzda, “Özgür olmayı.” demiştim.
Özgür ama sorumluluğunu bilen kuş olacaksınız; mutlu ve güzel. Meyve veren dallara konasınız benim canlarım.
Gelecekte bir gün sizleri görmek isterim. Gelecekte sizleri arzuladığım gibi görmek dileğiyle, siz de arzularınıza kavuşasınız benim canlarım.
Sizleri hiç ama hiç unutmayacağım
Kendinize, ailenize, çevrenize, yurdunuza, insanlığa yararlı insan olduğunuzu şimdiden görüyorum. Her şeyi, herkesi bolca sevin yavrularım. Sevgi her zorluğun üstesinden gelecektir. Karşılıksız sevin, verici olun.
Gönlünüzde hangi anın mutluluğu varsa; size yaşamınızda gelecek günlerin bunları getirmesini dilerim.
Hoşça kalın...!
İkinci anneniz
Günay UZUNER
hocam sizin bize yaptıklarınızı hıc bır zaman unutamayız yıllar geçsede bızım ıcın özelsiniz her an yanımızda oldunuz sıze yakısır ınsanlar olabıldığımıze ınanıyorum bu mektubu ıkıncı okuyusum ılk okuduğum andakı gibi duygulandım herşey ıçın çok tşkr ederiz hocam ıyıkı varsınız haylaz oğlunuz 119\koray Akhisar
YanıtlaSilaynı dönem 5/A değil ama 5/D idik bizim günay değil idi belkide öğretmenimizin ismi Hüseyin idi ama aynı evde yaşıyorduk selam veriyorduk hep özlüyorum o günleri hani annelerimiz babalarımız abilerimiz ablalarımız keşke o sırada otura bilsek bizde dediklerinde anlam veremiyorduk şimdi çok iyi anlıyorum bizi sizler büyüttünüz 5.sınıfta sizinle gittim tüyap kitap fuarına hiç unutmam müdür yardımcısı mustafa hoca ilk kendi paramla aldığım kitaptı o gün hala saklıyorum o kitabı 5 lira para vermiştim hep o günü hatırlıyorum kitaplık kolu öğretmeni müdür yardımcısı günay öğretmenim koray yazmış ya haylaz oğlunuz diye bende haylaz oğlunuz serkan akkaş
YanıtlaSilöğretmenimm
YanıtlaSilhala yazdıklarınız ne kadar taze , ne kadar içten... ogün siz okurken hala aklımda kalan bu mektuptan ne biliyormusunuz .... kafesin kapaklarını açıp bizi dünyaya salıvermenizz
hayatımda hep özelbir yeriniz var .nedense kimse sizin kadar yer tutamadı hayatımda ya da ne bileyimm bu kadar derin iz bırakmadı.
1999 da bıraktığınız o çocuklar büyüdü .belki hayal ettiğiniz kadar yükseklerde değiliz. bizde bunları hayal etmemiştik. özgür kaldığımızı sanmıştık kafesin kapaklarını açınca. meğer şimdi esareti özgürlük sanıp yaşamışız.. kimsenin yapamaz dediği ne varsa biz ozaman imkansızlıkların içinde yaptık... iyiki yapmışızzz.
yazın öğretmenim daha çok yazınnn ... ölümsüz olunn.. hani bize hep bahsettiğiniz içinde bizimde olduğumuz kitabı muhakkak yazın ...işte ozaman bizde ölümsüz oluruz.. okuyan, kitaba eli değen herkezle özgür oluruz...
öznur tosun