5 Ekim 2011 Çarşamba

AŞK OLSUN E Mİ?


      Jüpiter yaklaşmış geçtiğimiz günlerde Dünya’ya. Oniki  yılda bir de yaklaşırmış böyle, en yakın mesafede olurmuş bize. İkibinyirmiüç’te bir daha en yakın konumuna gelecekmiş yeniden.
  
       Hep yaklaşıp dururmuş da Dünya’ya, ilginç olanı asıl, bu yıl Uranüs’ün de en yakın konumda olacağı. Bu da insan yaşamında bir kez görülebilir  bir durummuş. İlk yaşayıp bir daha yaşamayacağımız olaylar neden kötülükleri de beraberinde getirir ki, astrologlar  bu günlerde çok dikkatli olmamızı uyarıyor.  Galakside gelişen bu durum çeşitli felaketleri de  Dünyaya zerkederek insanlara agrasif tutumlar takındırıyormuş. Güneş sisteminin en büyük gezegeni olduğundan Roma Tanrılarının en büyüğü Jüpiter’in adını vermiş Galileo. Nedense Dünya Türkçe, Jüpiter ecnebice gibi  çağrışıyor kulağa. Adını Tanrılardan alıyor olması mıdır,nedir, kahinler kehanetlerini kötü buyuruyorlar böyle, Dünya’nın dengesini bozduk diye?

             Hem ben Jüpiter’e kırgınım. O kadar gökadaya baktım da bir türlü görünmedi bana. Bir arkadaş geçenlerde görmüş; ay gibiymiş gökyüzünde. O bakarken hem ay, hem de Jüpiter varmış tepelerde. Uranüs’e sözüm yok o zaten teleskop olmadan gözükmezmiş, benim sözüm Jüpiter’e.

       Manyetik  gücü de çok yüksekmiş onun. O bile iltimas geçiyor baksanıza ;birilerine hep gözüküp, birilerine sırt dönüyor. Neymiş, şafakta batıdan, gece yarısı doğudan, akşamları tepeden bakınca çıplak gözle görülüyormuş. Değil çıplak gözle iki buçuk numara büyüteç gözlüklerimle bakındım durdum da gene görünmedi bana.

       Başım tepelere baka baka yürüyüp duruyorum kaç zamandır. Yere çakılıp kalma korkusu bi yandan,  yolda giderken benden daha hızlı giden arabalara toslama olasılığı bi yandan, başımın üzerinde uçuşup duran beyaz poşetleri ufo sanmam öte yandan. Aklımın havalarda olmasından ziyade ayaklarım da yerden kesilecek  ufoları takip ederken korkuyorum önbililer gerçekleşecek diye..  
   
       Alacağın olsun Jüpiter senin, bir daha yaklaşacak olursan Dünyaya vallahi de billahi de başımı yukarı bile çevirmeyeceğim. Kimselere anlatmayacağım büyüklüğünü. Oysa oysa kaç çocuğa bellettim en büyüğün sen olduğunu , senden büyük gezegen olmadığını Güneş Sisteminde, alacağın olsun. Zaten Uranüs’le birlikte buralarda seyretmeni bir daha görmeyeceğim. Gözükmedin ya bana aşk olsun! Bizdeki yedi kocalıyla bağın var mı bilmem ama adaşsınız ne de olsa, cilve de pek yakışmıyor mağrurluğuna. Güneşin ilk günü Hürmüz bir senin ,bir bizm işvelinin, bir de Hayır Tanrısının adıymış. Aşkolsun Hürmüz, ayy Jüpiter, aşkolsun, azıcık, hayır, azıcık işve sende de olaydı ya...

         Uzmanlar sistemde oluşan bu  ardı sıra dizilme olayının getireceği felaketlerden kurtulmanın yolunun sevgiden geçeceğini söylüyorlar.Oluşan kötü enerjiyi sevgi ortamı yok edermiş ancak. Kırgınım sana Jüpiter, oh olsun! Tüm gezegenlerden iki buçuk kat daha büyük olsan da , manyetik gücün çok yüksek olsa da felaketlerinin en büyüğünü yaşatsan da;  “ En büyük sensin!” diye söylemeyeceğim artık  kimselere; “En büyük sevgi!” diyeceğim.                                                                   
                                            
                                                                                                                                       04.10.2011                                                                                                                                                    Günay UZUNER


1 yorum: