12 Mart 2012 Pazartesi

YASEMİNLER AÇARKEN

    
 Akdeniz kıyılarında meltemler eser denizden karaya, karadan denize doğru.. Baharla birlikte yaseminlerin kokusunu da  önüne katarak sürüklerler gittikleri her yere. Yaseminler beyaz, mavi ve mor renkte açarlar, daha çok  da beyazdırlar. Saflığı,masumiyeti ve asaletiyle kök salmıştır yeryüzünde onlar.



   Tunus bir Akdeniz ülkesi. Yaseminler diyarı. Kış bitip de   bahar geldi mi  yaseminlerin kokusu sarar her yanı meltemlerin tatlı musikisiyle dans eder dururlar insanların ruhuna  sükun doldurarak. 
    Doğanın eşsiz güzelliği insanların  dikta rejiminde yaşamalarına engel değil. Sokaklar  yaşamına yön verilmemiş işsiz gençlerle dolu. Yöneticilerle halkın yaşamı arasında uçurumlar bulunmakta. İnsanca yaşamak isteyen  halk haklı  isteklerini, sıkıntılarını anlatacak muhatap bulamamaktadır.
   Üniversite mezunu bir genç  Muhammed Buazizi el arabasıyla sokakta sebze ve meyve satmaktadır. Kendisine sataşıp, sebze meyvesinden alıp ücret ödemeyen ardından da ekmek teknesi arabasına el koyan güvenlik güçlerine karşı koyar ama bir sonuç elde edemez. Yaşadıklarını kentin valisine anlatmaya gider. Günlerce valinin kapısını aşındırsa da valiyle görüştürülmez.  
     Valiliğin önünde tepkisini dillendirmek için kendini ateşe verir Muhammed.. İnsanın en temel hakkı olan kendini ifade etme, özgür olma şiarıyla bedenini hiçe sayan bu gözü kara gencin ardından halk ayaklanmaları başlar. Fitil ateşlenmiştir. Diktatör Bin Ali ülkeyi terk eder. Fitil ateşlenmiş, halk bilinçlenmiştir artık. Bin Ali yanlıları yine başta olsa da özgürlüklerinin, onurlarının her şeyden daha değerli olduğunu bilmektedirler.
   Tunus’taki bu halk devrimine, Yasemin Baharı denmektedir. Yasemin Çiçeği asaleti ile ün salmış, onuru için savaş veren halka sembol olmuştur. Yaseminler ana vatanı Himalayalar’ın zirvesi gibi  dikta  rejiminin kolluk güçlerine dimdik durarak keskin kokusunu  Akdeniz Melteminin sert esişiyle sınır dışına aşırmışlardır.
   Libya’da, , Cezayir’de, Yemen’de, Ürdün’de, Mısır’da, Suriye’de  halk ayaklanmalarına neden olan; onlarca yıldır hükümranlığını sürdüren diktatörlerin tahtlarını sarsmış, bir kısmının  yönetimleri değiştirmiş;  özgürlük rüzgarı  İran, Irak, Filistin  gibi çevre ülkelerde de esintisini hissettirmektedir. Yasemin Baharı’nın rüzgarı Arap  ülkelerini sarmaya başlayınca  Arap Baharı halkların özgürlük müjdecisi olmuştur.Kuzey Afrika Ülkelerinden başlayan özgürlük rüzgarı Orta Doğu' da esmeye başlamıştır.
   Ülkemiz de de hak ve özgürlüklerimizi İnsan hakları ve Hürriyetleri ölçüsünde yaşadığımızı söylemek mümkün değildir.  Egelilerin deyimiyle ‘eşek imbatı’  bir esmeye görsün;  bizim denizlerimizdeki beyinlerimizi uyuşturan  iyot kokularını yaseminlerin kokusu  bastıracaktır.
   Bahar geldi bak! Yaseminler güneşe yöneldi  açtıklarında imbatların  özgürlüklerle savurduğu kokuları  yurdumuzu da saracaktır...
                                                                                                               12.03.2012
                                                                                                          Günay UZUNER


FBM blogerleri arasında yapılan " Arap Baharı" konulu yarışma için yazılmıştır.

2 yorum:

  1. Hocam çok güzel olmuş

    YanıtlaSil
  2. Hi there mаtеs, how is everything, аnԁ whаt yοu wish for to say
    on the topiс of this аrticlе, in my vіew itѕ genuinеlу awesome for me.
    Here is my weblog discounted netbooks

    YanıtlaSil