" DOĞUM GÜNÜMÜ KUTLAYAN DOSTLARA
Bugün benim doğum günümmüş Facebook hatırlattı. Ne yapalım facebook diyorsa kabulümüzdür. Bugün doğmamışım ben. Annem ( O fedakar kadın) tütün ekerken tarlada sancılanmış. Beni eli zifirliyken (tütün kiri) doğurmuş bildiğim kadarıyla. Tütün haziranda ekilir. Olsun. Hatırlamanız bile anlamlı. HEPİNİZE DOSTÇA SELAMLAR, SAĞOLUN" diye teşekkür ederdi dostlarına her 28 Kasım' da Cengiz.
Resmi tarihi doğumunun bu olunca ister istemez binlerce kez kullanmış bir forma işlemiştir 28 Kasım' ı. Güller açarken, tütün dikerken derdi annesi doğumunu. Tarlada sancılanıp eve gelirken yolda doğuruyor en küçük oğlunu ve göbeğini bir taşla kesip, tülbentinin bir parçasıyla o zifirli elleriyle bağlayıveriyor. yeleğine sarıp eve getiriyor bebeciğini. Yoksulluk, yalnızlık zor koşullarda doğmak ve yaşama tutunmak. 1957 doğumlu olan Cengiz muhtarın dalgınlığına uğrayıp abisinin yerine ki abisi Yılmaz kayıtlı kütüğe ,ikinci kez 1955 doğumlu ve Yılmaz Adıyla kaydediliyor köy kütüğüne. Abileri okula gittiğinden erken yaşta okumayı öğreniyor, nüfusta 7, kendisi 5 yaşındayken okula başlıyor. 5. Sınıfı bitirip diploma alacakken kütükte iki YILMAZ olduğu fark ediliyor aileden, ve ikinci sıradaki Yılmaz adının arasına CENGİZ adını sıkıştırıyorlar. Bu çift isimli olma durumu siyasi yasaklı dönemlerde hayli lehinde oluyor Cengiz'in.
Remziye Nurisal anne üç erkek ve sonradan yaşamın zorluklarına katlanamayıp minicikken ölen ikiz kızlardan sonra hamile kalınca isteksizdir yeni bir çocuk doğurmaya. Bir çok ilkel yöntem kullanır düşmesi için, başarılı olamaz. Cengiz ilkokula gitmezden daha, bu durumu eltilerinden birine anlatırken annesi "Ne yaptıysam düşüremedim" derken orada konuşulanları gizlice dinleyen Cengiz iki elini yumruk yapıp " Düşer miyim hiç ,sıkıca tutundum ben" der. Yaşama da sıkıca bağlıydı böyle. Tütün tarlasında doğduğundan olsa gerek emeği. emekçiyi , tütünü tellendirmeyi pek severdi, büyük bir zevkle tuttuğu sigaradan iki parmağı hep zifirliydi. Ömrünce emeğin değerini, emekçinin hakkını savundu.
Evet yaşama fazlaca tutunuyor ve "Düşmana inat, bir gün fazla yaşamak" şiirini her koşulda paylaşır ,yaşamını da gönlünce sürdürürdü.
Onun doğum günü Haziranda idi ya ikizler burcu özelliklerini fazlasıyla taşırdı. Bu karmaşık durum bizim de işimize gelir hediye almayı es geçerdik ona unuttuğumuzda . Önemsemezdi de pek. Mevsime uygun giysi ise aldığımız hemen giyerdi Kırmızıysa eğer mevsimine bile aldırmazdı. Kimde kırmızı bir giysi görse takasa kalkardı. Bazen aldığımız bir hediyeyi babalar gününde tekrar verirdik. Fark etmezdi. Onun değer verdiği şeyler o kadar yüce idi ki ,maddiyata önem vermezdi. Bu durumu itiraf ettiğimizden kendisine bildiği için rahatça söyleyebiliyorum. Dilinde alınırdı bize. Çabuk da unuturdu.
Bugün onun doğum günü, tutunamayıp o çok sevdiği yaşama erkence gitti. Bir gün daha inadına yaşayamadı dediği gibi çünkü börtü böceği hiç düşman bellemedi ki inatlaşıversin. O doğduğu tütün tarlasında yaşama veda etti.
Bugün 28 Kasım güzel bir gün, çoooooook güzel bir gün. Bu gün onun doğum günü. İyi ki bu dünyadan bir güzel Cengiz Uzuner geçmiş. İki "yitik hasret" olsak da İyi ki iyi ki iyi ki ... 28.11.2022
Günay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder