8 Temmuz 2012 Pazar

YİTİK



       Uzun zamandır yazmadım, yazamadım, elim varmadı hiç ama hep buralarda dolandım durdum ayrılamadım sayfalarımdan. Ayrılırsam yazma isteğim bitecek, yitip gidecek okuyucu sayımın arttığını gördükçe sevinçten  coşan çocuksu ruhum, buradaki yazılarım da bana küsüp gidecek ,silinecek  diye korkumdan sık sık uğradım bloğuma.

    Birkaç ay önce önemli evraklarla beraber  yıllarca tuttuğum notlarımı, temize geçmemiş yazılarımı, orta okul –lise yıllarında yazdığım şiirlerimi, öğrencilerimin şiirlerinin- bana mektuplarının bir kısmını ve dahası çocukluktan gençliğe değişik zamanlara ait resimlerimi kaybettim.

   Hepsi bir iki şeffaf dosyanın içinde leptopumun çantasının yan cebindeydi.

  Önemli evraklar dershaneye teslim edilecekti, bugün- yarın derken olmadı, emanet hımbıllığımla  hıyanete uğramış oldu.

   Yazılarımı- şiirlerimi  kendimce bir sıraya koymuş yazıyordum sırası geldiğince ;ha bugün ha yarın yazarım diye de yanımda gezdirip duruyordum.

  Fotoğraflarımı da tarattırarak albüm oluşturmayı düşlüyordum ki fotokopi bozuldu o aralar, olmadı gitti işte.

  Üç dört aydır gördüğüm kağıt parçalarına-tomarlarına bakmadan geçemiyorum, minik bir kağıt parçası ne de değer kazandı gözümde, atmayı bırakın başkalarının atmasına tahammül edemiyorum. Geri dönüşüm kutularını kerelerce kontrol ediyor, boşaltım gününde son kontrolümü de ihmal etmiyorum.

   Aklım birbirinden değerli üç ögede takılı uzun zamandır. Hiç birini diğerine yeğleyemeyeceğim bu değerli yitiklerimi nasıl kaybettiğimi aklım almıyor bir türlü. Kayıplara mı üzüleyim, hatırlayamadığıma mı üzüleyim, başka bir şeye odaklanamayışıma mı üzüleyim, yapacaklarımı unutmama mı, bilemiyorum. Öfkem kendime ama yanlış yerde patlak veriyor, buna daha çok üzülüyorum.

    İnsan yol aldıkça yaşamda edindiği değerleri yitiriyor her şeyden ilk. Memleketinden oluyorsun, arkadaşlarından, alıştığın evinden, sokağından, arkadaşlarından, komşularından,akrabalarından, sevdiğin bir eşyandan, oyuncağından, uğurundan… dostundan. Sevdiklerin göçüp gidiyor bir bir dünyadan yalnızlaşıyorsun.

   Çok şey kaybolmuştur yanıbaşımdayken, küçük büyük madde olarak. Yabana atılmayacak çalıntılarım olmuştur. Bir çoğu aklıma bile gelmez. Ama bu son kayıplarım iyice yalnızlaştığımı hissettirdi bana bir dostun yitimi gibi…

   Adım attığım, el sürdüğüm, akla gelebilecek her yere baktım durdum yok yok yoklar işte. Yanımdan geçen çöp kamyonlarına bile gözüm takılmıyor değil. Ben yine de umudumu yitirmeden bir gün bulurum  inancıyla “Evraklarımı, yazılarımı, şiirlerimi, fotoğraflarımı kaybettim hükümsüzdür” demeyeceğim; “ Kaybettiğim değerlilerimin her hakkı mahfuzdur!” diyeceğim. Dünya küçük  aramaya devam edeceğim…

                                                                                  08.07.2012

                                                                           GÜNAY UZUNER

1 yorum:

  1. ZAMAN DİLİMİ !

    Zaman acımasızdır" hele şu yolları,
    Sağımdan solumdan kaybettim onları,
    Unutulamaz" hayatın çileli yanları,
    Güzel bakan gözler" hep güzel görür.
    3110.2012 İsmet GÜR

    YanıtlaSil