19 Mayıs 2015 Salı

EY DÜNYALI!
Ozon tabakası delinmiş diyorlar.
Küresel ısınma baş göstermiş.
Çernobil’in etkileri asırlarca sürecekmiş,
Hiroşima’nın, Nagazaki’nin ki hala ortada.
Nükleer enerjiyi keşfetmiş alimler,
Çok da yararlı bir enerjiymiş.
Ama ondan bomba da yapılacakmış;
Atılan bombanın yalnızca insanaymış etkisi,
Maddi zararı yokmuş hiç, binalar yerinde duracakmış.
Fabrikalardan atılan radyasyon atıkları
Denizlerdeki balıkları, tarladaki böcekleri
Yok edermiş, dumanı da kuşları.
Nükleer atıkların % 95’i yeniden kullanılabilirmiş.
Salgın hastalıkların önü alınamazmış.
Çocukların yüzlerinin solukluğuna,
İnsanların kanserden ölmesine
Beslenme yetersizliği demişler, ekonomik demişler,
Kader demişler.
Bu enerji tıpta da kullanılıyormuş;
Röntgen, ultrason birimleri morgla aynı yerdeymiş hastanelerde;
Bebeklerin, çocukların, hamilelerin orada bulunması tehlikeli ve yasakmış.
Ultrasonun  zarar ı santralin verdiğinin milyonda biri kadarmış.
Ülkemizde elektrik azmış, borç alıyormuşuz.
Nükleer  enerji santrallerinden  elektrik üretiliyormuş,
Borçlarımız da bitecekmiş hani (?)
Başında efil efil esen dağlarımı,
Anadolumun ırmaklarını saymayayım tek tek bilirsiniz hepiniz…
Rüzgar türbinleri rüzgarla dans edecek, barajlar kurulacak,
Oysa küresel ısınma ile onlar da yok olacak (!)
Bu enerji çok güçlüymüş,
Atomun çekirdeği parçalanarak ortaya çıkmış,
Bir patlaması dünyayı yok edecek güçteymiş..
Yaşam sevdalıları, tehlikeyi fark edip kapatmışlar santrallerini.
Dev dediğimiz ülkeler dünya bizim olsun hevesindeler,
Kursaklarında daha yok ettikleri medeniyetler.
Savaşı kızıştırınca onlar yer altı sığınaklarından uzay mekiklerine binip
Keşfettikleri yeni dünyalara doğru seyreylerken
Biz de uçan balonlarımıza tutunup,
Çıkıverirdik ozon deliğinden dışarı
Uzay boşluğunda seyrederdik alemi (!)
Bir küçük masum  parfüm şişesinin  suçuymuş ozonu delmek,
Kuraklık dediler, sel dediler, kar çok bu yıl dediler,
Hava kendi kendine kirli dediler
Suçu hep doğaya attılar
Demediler ki hiç elimizdeki güç dünyayı yok etmekte
Yok etmekte dünyayı aç gözlü sırtlanların pis hırsı.
Ey dünyalı !
Ben oniki yaşında bir çocuğum.
Tüm bu saydıklarım benim safsatam değil,  bilirkişiler söylüyor.
Bunları duydukça insanlığın yok olmasından korkuyorum,
Gidişat gidişat değil, dur diyemiyor, durduramıyorum,
Küçücüğüm ben bir şey yapamamaktan utanıyorum;
Savaşta ölen bir yaşıtımın ağzından sizlere sesleniyorum:
“Bana güneşimi verin!” diyor, Hiroşimalı çocuç.
“Bana umutlarımı geri verin,
Sizin olsun tüm bedenim,
Sizin olsun Nagazaki,
 Sizin olsun Hiroşima, Japonya.
Sizin olsun tümden Dünya,
Bana yalnız gözlerimi verin.”
                                              Mart 2008
                                          GÜNAY UZUNER

                                        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder