5 Eylül 2011 Pazartesi

LİMONU KİM SATMALI?

Ülkemizde özellikle de Akdeniz Bölgesinde bolca limon üretilir. Çaya, çorbaya, salataya,tatlıya, tuzluya, sebzeye, meyveye, suya limon sıkılır hep. . Üretildiği kadar da tüketilir anlaşılan .


Anlayamadığımız tek şey limonu kimin satacağıdır.


Her derde de devadır üstelik Şekere, tansiyona, gribe, nezleye, başağrısına vs,vs... Bir de bir de aşsız, işsiz kalanlara sermayedir.

"Boş boş oturacağına git limon sat!", " Limon da mı satamıyorsun?", " Çalacağına limon sat!", "Onu yapacağıma limon satarım .", " Üzülme limon satar geçinirsin!" gibi sözler herkesin can simidi gibidir iş söz konusu olunca.


Pazarlarda çıta bacaklı burnu akmış ,çelimsiz, esmer çocuklar satar limonu, elleri kirli diye almayız. Esmer vatandaş satar limonu, abdestsizdir diye almayız. Manav satar limonu, pahalıdır diye almayız. Bir türlü karar veremeyiz kimden alacağımızı onu.


Herkes sıkıştığında paraya; iş beğenmediğinde, işsiz kalınca, gururu söz konusuysa  "Limon satar geçinirim" der. Sıkışınca paraya da iş yoktur yapacak, limon akla gelmez o zaman.
İstanbul' a isteğim dışında yirmibir yıl önce atandığımızda, sulu limon gibi hüzünle yaş dökerken gözlerimden; "Biz orada geçinemeyiz ." diye; "Limon satarım." demişti eşim. Şimdi ikimizde emekliyiz ve hep sıkıntı çektik yirmibir yıldır, şimdi daha çok ; ama limon satmadık hiç.


İkinci iş yasaktır kamu çalışanlarına, geçim sıkıntısı çekince onlar limon satmaya niyetlenirler hemen. Ya zabıta, ya idare önüne geçer hemen; " İşporta yasak! ", "İkinci iş yasak" diye. Kendi bir yana, limonlar bir yana savrulur, yuvarlanır dururlar.


Bir vakitlerde ;"Limon gibi sıkılmak istemiyorsanız..." sloganıyla seçim startı alan partinin lideri limonun bu durumuna mı satanlara mı, satmak zorunda kalacaklara mı vurgu yapmıştı acaba?



Deniz Feneri davası  savcıları görevden alınınca; "Limon satmaya mahkum edilmemeliler" diye eylemler yapıldı bugün.Çünkü Deniz Feneri Davası görevinden el çektirilen savcı Mehmet Tamöz " Mesleğimi kimseye yaranmak için yapmadım, kimseye yaranmaktansa çocukluğumda yaptığım gibi, baba mesleğim olan limon satmayı tercih ederim." diyerek, yaranılarak yapılan işin haysiyetsiz; dürüstçe , özgürce  limon satmanın  onurlu olduğunu vurgulamıştır.

Oysa oysa bizim güvenilir savcılara ne de çok ihtiyacımız var.


En güvenilir mesleklerin başında yer alır savcılık. Hukuk ülkesinde yasalar ışığında görevini yürütür, savcılar, biz de güven duyarız.  Şaibesi yurt dışında da ortaya çıkan bir kuruluşun hem de duygularla oynayarak toplanılan yardımlarla oluşturulan  bir yardım kuruluşunun davasının  savcıları nedensiz değiştirilince; limonun kim tarafından satılacağı da güvensizleşir böylece.


Yeni savcılar(?) Onlar kim? bizim için mi, davalılar için mi güven dağıtacaklar(?) Bunları tayin edenler, limon satacaklarına dair güveni de verebilecekler mi?


Tabi ki savcı savcılığını yapacak, öğretmen öğretmenliğini , manav da manavlığını. Herkes görevini layıkıyla yapmalı, emeğinin karşılığını da gereğince almalıdır.


İşten atılan, sürgün edilen, asgari ücretle geçinme derdinde olan, emekli, işçi,kadın, çocuk, çingene , işsiz, sabıkalı, güven duyulmayan savcı satmamalı   limonu anladık(!)


Peki bu limonu kim satacak?
05.09.2011      
Günay UZUNER    

1 yorum:

  1. Limon satmak sorun değil işsizlkte fakat söylediniz ya limonu alırken seçici olunduğunu, limon kimden alınır?

    YanıtlaSil