4 Ekim 2011 Salı

HANGİ CEPHENİN İSTİLASI

           Efsane bu ya bir vakitler elinde bir petek balla köye teşekkür için inmişti bir ayı. Yaralarını sarıp kendini yaşama kavuşturan köylüye samimi bir teşekkürdü bu, köye inişi.
 Masalı insanlar anlattığından bu davranış biçimini ne kadar insani diyebiliriz, öyle ya iyi davranışlar hayvani olabilemez(!)
          
           Son  zamanlarda ayıların insanların yaşam alanlarında görüldüğünden sıkça bahsedilmekte .Ayılar köylere, köylülerin ambarlarına saldırıyormuş. Ayıların insanlarla dostça yaşayan en evcil yabaniler olduğu düşünüldüğünde; bu vahşi saldırıları ayılara bağlayabiliyoruz.

         Önceki yıl Kaçkar Dağlarında annesiz bir ayı yavrusunun Datvi’nin insanlarla yaşaması tartışma konusuydu. Annesizdi, annesini bir insan katletmişti. Kendisi ise bir insanın şefkatli ellerindeydi. Datvi'nin doğanın kucağından alınması tartışmaları sürüp gitti de, kimse annenin akıbetini sorgulamadı.

         Ayılar neden savaş açmıştı insanlara? Neden dağlardan, ormanlardan köylere şehirlere baskına geliyorlardı. Onların emrinde tiyatral sunumlar yapıp, alkışın hakkı sıra bahşişlerle insanları mutlu etmiyorlar mıydı daha yenilerde?

        Bu tersine yaşamsal gidiş, doğal dengenin bozulmuşluğunun sinyalleri değil de ne?
        Ayılar dünyasındaki haberler de şöyle yazılmış olmalıydı, seneler seneler evvelinden; “İnsanlar yaşam alanlarımızı istilaya başladı!”

       Önceki gün bir boz ayı Sarıkamış ‘ta bir çöp varilinin önünde öldürülmüş halde bulunmuş. Sarıkamış çam ormanlarıyla donanmış bir yeşil cennet. Bu cennetin mensupları açlıktan cennetlerini terk edip bir çöplükte yiyecek aranırken vuruluyorsa cennet cehenneme dönüşüvermiş olmaz mı?

       Aktivistlerin de sesleri sıradanlaştı bu sıralar, “Bir deli oğlan, bir deli kız işte” denilir oldu “onlar”a ve “onlar”ın eylemlerine... Öyle ya gündem çok derin ve yoğun konularla meşgulken, kim takar üç beş ayının şehirlere istilasını!!! Kim takar bir ayının çöpleri karıştırırken vurulmasını, çevrecinin, hayvan severin eylemini..

      Bilmemiz gereken şu ki, ırmaklar tersine aktığında ya da kuruduğunda; hayvanların nesli tükenip yok olduğunda, ya da korunaklarından çıkıp başka yerlerde barınmaya kalktıklarında,
dünyanın dengesi bozulmuştur. Ve bunun ancak ve ancak “İnsanlık”a zarar verdiği gerçeği kaçınılmazdır.
Ayılardan teşekkür babında bal beklemek tabi ki  masallarda kalacak, iki cephedeki ajanslar istilaların şiddetinden bahsedecek... (Bundan böyle!)

04.10.2011

Günay UZUNER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder